![]() | ![]() |
![]() | #1 |
Admin ![]() Üyelik tarihi: 10 Kasım 2021 Üye No: 3 Mesajlar: 63 Konular: 50 Cinsiyet: İlişki Durumu: Şehir: ![]() ![]() REP Puanı : 10 | ![]() ![]() Yapay Zekâ Hayatımızı Nasıl Değiştiriyor Ulrich Eberl’in "Akıllı Makineler” eseri oldukça ilgi çekici, sürükleyici ve yepyeni bilgiler edinebileceğiniz bir çalışma. Kitapta birbirinden farklı on üç bölüm var. Robotlar dünyayı incelemeye başlarsa… Robotlar, robotları üretmeye başlarsa… Duygusal zekâya sahip robotlar… İnsan beynini kopyalamak… Makineye sağduyu kazandırmak… Robot protezli insanlar… Yeniden doğmuş gibi… Makine İnsanlar… Her yere yayılmış robotlar; 1990 yılında henüz internet daha emekleme aşamasındayken yazılımcı Mark Weiser bu kelimeleri kullanmıştı. Yapay zekâ kavramı (İngilizce de Artificial Intelligence’ın kısaltılması olarak AI) 1956 yılında Amerikan bilim adamı John McCarthy, New Hampshire’daki Dartmouth College’da verdiği konferansın başlığını bu şekilde belirleyince bir hayli yaygınlaştı. Yapay zekâ üzerine düzenlenen New Hampshire’da ki kongrede en büyük şaşkınlığı yaratan elektronik mühendisi Arthur Samuel oldu: Dama oyunu tutkunu Arthur, IBM anabilgisayar için karşılıklı dama oynayabileceği bir program yazmıştı. Program oyunun başında sadece izin verilen hamleleri bildiği için Samuel karşısında sürekli yeniliyordu. Sonrasında Samuel geri planda, dama tahtası üzerinde ki dağılıma göre her hamlenin başarıya mı başarısızlığa mı götüreceğini analiz eden bir program daha çalıştırdı. Bilgisayarı kendisine karşı oynattı. Ve bu olasılık hesaplarının doğru olup olmadığını, eğer değilse değiştirilmesi gerekip gerekmediğini kontrol etti. Usta Artık Yenilmişti Her bir oyunda, her bir hamlede bu tekrarlandı. Bu süreçte bilgisayar yeni bilgiler edinerek, her hamlede tahminlerini daha da isabetli hâle getirdi. Tüm bunlar bugün doğal karşılansa da o gün için tam anlamıyla bir sansasyondu: Bilgisayar o kadar iyi bir dama oyuncusu hâline geldi ki Samuel’in ona karşı hiçbir şansı kalmadı. Usta artık yenilmişti. İlk kez insan, makineye adım adım bir şeyler öğretmiş ve bunun sonucunda makine, öğreticisinden daha iyi bir hâle gelmişti. Makineler insan zekâsına benzer performans gösterebilir miydi? Nöron ağının, beyinde ki nöronların, yani sinir hücrelerinin çalışma şekline göre işlediğini biliyor muydunuz? Bir nöron ağının içinde ki farklı katmanlarda ki yapay nöronlar, bilgiyi işlemek için çok karmaşık şekilde birbirleri ile bağlıdır. Bu bağlantıların güçleri birbirinden farklı olduğu ve geri beslenme de mümkün olduğu için bu ağlar öğrenme yetisine sahiptir. Eğer bir bağlantı tekrar tekrar kullanılırsa buna bağlı olarak bağlantının gücü ve önemi artar. Beyin de aynı şekilde işler… Eğer kırmızı ışığın "Dur!” anlamına geldiğini yeteri sıklıkta öğrenmişsek kırmızı ışığı gördüğümüzde çağrışım hızla gerçekleşir. Nöron ağları insanlar tarafından programlanmamış olsa da o şekli tanımayı becerirler. Örneğin, bilgisayara alıştırma aşamasında sayısız ağaç, kedi ve otomobil gösterilirse daha önceden görmedikleri resimleri de ağaç, kedi ve otomobil olarak ayırabilir. Bilim adamlarının tahminlerine göre, insanoğlu 2000 yıl içinde toplamda yaklaşık olarak 2 ekstrabayt veri üretti. Çivi yazısı ve hiyerogliflerle, kitaplar, resimler ve filmlerle, plaklar, bantlar, disketler, CD’ler ve DVD’lerdeki ses verileriyle. İki ekstrabayt iki milyar gigabayta karşılık geliyor. Günümüzde bu miktarda veri ne kadar zaman da üretiliyor biliyor musunuz? Bir günde. Yapay sistemler artık kolaylıkla bir çayırda ki çiçeklerin kokusunu ya da bir Mozart aryasını parçalara bölüp analiz edebiliyor ama bunların insanın içinde uyandırdığı duygulardan haberleri yok. Ressam Rafaello’nun Atina Okulu adlı tablosunu piksel piksel analiz edebilirler ama ressamın bu tabloyu neden yaptığına dair en ufak bir fikirleri yoktur. Goethe’nin şiirlerini okuyabilirler, metne aktarabilirler, bir dilden başka bir dile çevirebilirler ama "Bak işte, yerli yerimdeyim/ İnsanlar yetiştiriyorum bana benzer.” dizelerini anlayabilirler mi? "Yeni Bir Dil Öğrenmek” Gibi Değil Mi? Kurzweil 2030 yılında doğrudan beyinde etkin olan nanoçiplerin ve nanorobotların insanlığı yeni bir gelişim aşamasına getireceğini öngörüyor. İnsanlar böylece hafıza kapasitelerini arttırabilecek, doğrudan ve kesintisiz olarak internetin bilgi havuzuyla bağlantıda olacak. İstedikleri sanal dünyaya yolculuk yapabilecek. İnsanlar teknolojiyle birlikte bedenin sınırlarını geride bırakıp başka yolculuklara yelken açacaklar… Kurzweil, "Makineleri kullanarak, biz insanlar kendimizi daha akıllı ve ölümsüz yaratıklara dönüştüreceğiz! Robotların geleceği bizler olacağız. Homo sapiens yerine robo sapiens” diyor. Yarının cyborgları "normal” insanlara tepeden mi bakacak? İnsanlar, yalnızca gen teknolojileriyle değil, aynı zamanda robotların, cyborgların ve akıllı bilgisayar sistemlerinin gelişimi ile de yeni bir türün yaratıcısı rolüne mi soyunuyor? İnsanlığa egemen olacak süper bir beyin yaratabileceğimiz düşüncesi ile akıllı makinelerden korkmalı mıyız? Dünyayla başa çıkabilecek her varlık kendini kendi içinde geliştirmek zorundadır ve bir bedene, duyu organlarına ve pratik zekâya ihtiyaç duyar. Bunun için uygun tek varlık biz insanlarız… Geliştirilen robotlar ve akıllı sistemler dünyamızı daha yaşanılabilir kılmak için en önemli anahtarlarımız olabilir, oldular ve olacaklar… Ya da gelecekte nasıl daha iyi makineler yaparız değil, onlarla nasıl başa çıkarız sorusunun cevabını mı arıyor olacağız? |
![]() | ![]() |
![]() |
Etiketler |
akıllı makinler, kitap tanıtımı, ulrich eberl, yapay zeka |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |
Forum | Yasal Uyarı |
Powered by vBulletin® Version 3.8.4 Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd. Kuruluş: IRCDForumu.COM © 2021 Kurucu: Apollo IRCDForumu.COM lisanslı vBulletin kullanmaktadır. |
Sitemiz bir "paylaşım" sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir.
Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir. IRCDForumu.Com hiçbir yasal sorumluluk kabul etmemektedir. İllegal herhangi bir faaliyet görülmesi durumunda info@ircdforumu.com adresine mail atıldığı taktirde mesaj, konu ya da resim en fazla 24 saat içerisinde silinecektir. 5101 sayılı yasayla değişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafından yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde paylaşan kişi yada kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir. |